|
“ONLARA MERHAMET EDEREK TEVAZU KANADINI İNDİR”
"Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, ana-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın olara “öf” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve deki: “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı” (İsrâ, 17/23-24).
Rabb :Rızık veren, besleyen, büyüten ve terbiye eden demektir. “Mürebbi” de aynı kökten gelmektedir., Rabb Allah için; mürebbi ise insanlar için kullanılır. Çocuğun ilk terbiyecisi anne ve babasıdır. Bu ilahî görev ve sorumluluğu üzerine almış olması sebebiyle, insanın anne ve babasına iyi davranması, mutlak anlamda rızkı veren ve insanı fıtrat üzere yaratan Rabbine kulluk ve ibadet etmesi kadar önemlidir .Bunun için Allah, kendisine kulluğun hemen peşinden anne- babaya iyiliği emredilmiştir.
Bir gün Hz. Peygambere bir adam geldi ve,
-“Sana hicret ve cihad şartı ile biat etmek istiyorum. sevabını Allah’tan dilerim” dedi. Hz. Peygamber (a.s),
- “Annenle babandan sağ olan var mı?” diye sordu. Adam,
- “Evet! Hatta ikisi de!” diye cevap verdi. Hz. Peygamber (a.s.),
“Allah’tan sevap diler misin?” dedi.Adam,
- “Evet” cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber,,
- “O hâlde hemen annenle babanın yanına dön ve onlarla güzel sohbette bulun” buyurdu.
İnsanın yanında bulunan gerek ebeveyni ve gerekse diğer yakını olan ihtiyarlar, Allâh’ın ona birer emânetidir.
Kendine has özellikleri olan bu dönemde takınılacak her tavır, söylenecek her söz, özen gerektirmektedir. Özellikle ihtiyarlık çağında kişinin enerjisinin, canlılığının, duygularını kullanma kabiliyetinin bazen de algılama gücünün azalmaya başlamasının, iletişim kazalarının daha sıklıkla yaşanması gibi sonuçlar doğurabilir.
Yaşlılarımızın daha nazik bir yapıya sahip oldukları bu dönemde duyguları rencide edilmemeli.Onlara kızgın bakılmamalı, yanlarında sesler yükseltilmemeli. “Öf” bile demeyerek bıkkınlık gösterilmemeli.
Hizmet edip gönülleri alınmalıdır. Kendilerini istenmeyen kişiler olarak görmelerine yol açan her davranışlardan sakınılmalı. Rabbimin ifadesiyle “merhamet ederek tevazu kanadı” indirilmeli. Nasıl ki küçükken sana şefkat gösterdi şimdi de zaman hayatı tersine çevirmiştir…Adeta sen onun anne-babası onlar senin çocukların olmuştur. Anne-babasına hizmetini en iyi şekilde yaptığını, eliyle yedirip, sırtında taşıdığını söyleyen sahabeye peygamberimiz bu görevinin çok azını yaptığını şöyle ifade ediyor:” onlar seni bakıp büyütürken ne zaman büyüyecek diyorlardı. Sen ise onlara bakarken ne zaman ölecek diyorsun”.
Peygamberimiz bir gün "Burnu sürtülsün, burnu sürtülsün, burnu sürtülsün" dedi. "Kimin burnu sürtülsün ey Allah'ın Resulü?" diye sorulunca : "Ebeveyninden her ikisinin veya sâdece birinin yaşlılığına ulaştığı halde cennete giremeyenin." Buyurdu.
Ayetin gençlere yüklediği bir görev de yaşlılara -gerek yaşıyorsa gerekse de vefat etmişse- dua etmesidir. “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı”
Bilinmelidir ki yaşlılar cennet sebebi olmaları yanında rızkın genişleme sebebidirler de…
“Düşkünleri görüp gözetiniz; zira siz, ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklandırılırsınız.” (R. Sâlihîn, 1, 314)
Unutulmamalıdır ki yaşlılar bela ve musibetlere engel sebeplerdir., “Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen bebekler ve otlayan hayvanlar olmasa idi, başınıza büyük azap gelecek ve sel gibi belâlar akacaktı.” (Keşfü’l-Hafâ 2, 212)
Gençlerimiz sahip oldukları endamın, güç ve kuvvetin, devamlı olmayacağını bilsinler... Gençlere güzel ahlak, güler yüz, Allah’a itaat daha çok yakışır. Bu düşünce ve inanç doğrultusunda büyüklerimize saygıda kusur etmeyelim ki saygı duyulan kimseler olalım. Sevgi ve saygı her şeyin anahtarıdır. Peygamberimizin (sav) “Birbirinizi sevip saymadıkça iman etmiş olamazsınız” (Müslim iman 93 ) “Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Allah’ın yarattıklarına merhamet ediniz ki Allah da size merhamet etsin” buyurmuşlardır.
Yaşlılarımız da bilsinler ki ihtiyarlık hali Yüce Allah’ın takdir ettiği bir dönemdir. Yaşlılarımızdaki tecrübe gençlerde olsaydı; dünyadaki önü alınamayan yanlışlıklar tekrar etmeyecekti. Nice bilinçsiz ve düşüncesiz davranışlar, toplumda yer bulmayacaktı. Unutmayalım ki, yaşlılarımıza saygı göstermek hepimizin görevidir. Onlara gösterilen hürmet, tüm insanlığa olan hürmettir. Onlar başımızın tacıdır. Onların elleri öpülmeden bayramlarımızın bile hiçbir anlamı olmaz. Onların dualarına ömür boyu muhtacız.
Selam ve Dua ile… Remzi Hoca
|
